Sarı nokta, tıbbi adı ile makula, gözün retina tabakasının tam ortasında yer alan, keskin ve renkli görmemizi sağlayan bölgedir.
Bölgenin tam ortasındaki toplu iğne başı büyüklüğündeki kısma içerdiği pigmentlerden dolayı sarı nokta (fovea) adı verilir.
Tam karşıya baktığımızda görüntü kornea ve lens yardımıyla makulaya ve makulanın tam ortasındaki fovea bölgesine düşer.
Görme, retinanın merkezinde daha keskin, kenarlara doğru daha zayıftır. Bu nedenle okuma, televizyon seyretme gibi merkezi görmenin önemli olduğu durumlarda sarı noktanın sağlam olması çok önemlidir. Bu bölgedeki hastalıklar merkezi görmeyi bozduğundan hasta çevreden görse de merkezde göremediği için okuma, yazma ve televizyon seyretme gibi günlük aktivitelerde zorlanır.
Sarı nokta hastalığı, tıbbi adıyla yaşa bağlı makula dejenerasyonu yaşlanma ile ortaya çıkan bir bozukluktur. Genellikle makula dejenerasyonu 50 yaşından sonra görülür veya kalıtsal olarak daha erken de ortaya çıkabilir.
Binlerce yaşlı insan bu hastalık nedeni ile okuma zevkinden mahrum kalmakta, TV izleyememekte yakınlarını tanımakta güçlük çekmektedir. Genellikle muayenede belirtiler 40 – 50 yaşlarda ortaya çıkar ancak görme kaybı 60 – 70 li yaşlarda belirginleşir.
Bu hastalık yaşam süresinin uzaması, görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler ve göz içine yapılan iğne tedavilerinin son yıllardaki başarılı sonuçları nedeniyle toplumda çok daha bilinir hale gelmiştir. Eskiden sarı nokta hastalığı olan hastalara herhangi bir tedavi önerilememekteydi.
Günümüzde OCT (göz tomografisi) muayenesi ile bu hastalık çok daha erken dönemde tanınmakta, son yıllardaki tedavideki gelişmeler sayesinde, göz içine yapılan iğnelerle başarılı bir şekilde tedavi edilmekte ve görmenin korunması çoğu zaman sağlanabilmektedir.
Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, yani halk arasındaki adı ile sarı nokta hastalığı yaşlı nüfusun artmasıyla gelişmiş ülkelerde en önemli görme kaybı nedenlerinin başında yer almaktadır. Ülkemizde de 50 yaş üstündeki kişilerde en önemli görme kaybı nedenlerinin başında gelmektedir.
Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun kuru (atrofik) ve yaş (eksüdatif) olmak üzere iki tipi vardır. Kuru tip makula dejenerasyonu %90 oranında, yaş tip ise % 10 oranında görülür.
Genellikle 70 yaş üstünde ortaya çıkar. Yaş tip sarı nokta hastalığında retina tabakasının altında anormal kan damarları büyüyerek sıvı ve kan sızıntısına neden olur. Kuru tipe oranla çok daha hızlı ilerleyen bu hastalık makulada kanamaya ve ani görme kaybına yol açabilir.
Yaş tip makula dejenerasyonu belirgin ve kalıcı görme kaybına yol açtığı için erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. Tedavisi belli aralıklarla göz içine yapılan iğne tedavileridir.
Genellikle yetmişli yaşlarda ortaya çıkar. Hastalığın daha yaygın ve erken aşamasıdır. Yaşlanmaya bağlı makula dokularındaki incelme ve bu bölgede pigment birikimi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yaş tip hastalığa göre çok daha yavaş ilerler.
Günümüzde kuru tip makula dejeneresansının tedavisinde bazı vitamin destekleri dışında bir ilaç tedavisi henüz geliştirilememiştir. Ancak bu hastaların yaş tip makula dejeneresansına dönüşme riski açısından yakın takibi çok önemlidir.
Sarı nokta hastalığında, genellikle önce bir gözle başlayan çizgilerde kırılma, cisimleri dalgalı görme şeklinde görme bozulması görülür. Çoğu hasta ilk hastalanan gözdeki kanama ve görme bozukluklarını diğer gözü iyi gördüğü için çok ileri aşamaya ikadar farkedememektedir.
Amsler grid testi sarı nokta hastalığının erken tanısında ve takibinde çok yararlıdır. Bu testi, sarı nokta hastalığı başlangıcı olan bireyler haftada bir kez, sarı nokta hastalığı tedavisi gören bireyler ise her gün her iki göz için ayrı ayrı yapmalıdır.
Yakın okuma gözlüğünüzü takın ve iyi aydınlatılmış bir ortamda testi yüzünüzden yaklaşık 35 cm uzaklıkta tutun.
Bir gözünüzü kapatın. Açık olan gözünüzle kareli kağıdın merkezindeki siyah noktaya odaklanın.
Merkezdeki noktaya bakarken testteki çizgilerin düz olup olmadığına, herhangi bir bölgenin bozuk veya bulanık olup olmadığına veya koyu renkte gözüküp gözükmediğine dikkat edin. Aynı işlemi diğer gözünüzle tekrar edin.
Eğer çizgilerde dalgalanma, kırılma, bulanıklık görüyorsanız ve bu belirtiler yeni oluşmuşsa acilen göz göz doktorunuza başvurmanız gerekir.
Makula dejeneresansı olan bir hastada “Amsler Grid” testindeki değişiklikler.
Sarı nokta hastalığı şüphesi ile göz doktoruna başvurduğunuzda genel göz muayenesi, görme keskinliği ölçümü, göz tansiyonu ölçümü, katarakt muayenesi ve ayrıntılı retina muayenesi yapılır. Sarı nokta hastalığının erken dönemde tespiti ve tedavi takibinde OCT yani göz tomografisi çok önemlidir.
Göz muayenesinde ayrıntılı retina muayenesi ve göz tomografisi incelemesi ile tanı konulmaktadır. Tanı sonrası yakın takip ve tedavi çok önemlidir. Tedavide son yıllarda yaygın olarak uygulanan göz içi ilaç enjeksiyonları tedavisi hastalığın durdurulmasında ve görmenin korunmasında başarılı sonuçlar sağlamaktadır.
Sarı nokta hastalığı hem genetik hem de çevresel faktörler sonucu ortaya çıkar. Ailede sarı nokta hastalığı olması diğer bireyler içinde bir risk faktörü oluşturmaktadır. Bu nedenle ailesinde makula dejenerasyonu olan kişiler çevresel faktörler açısından çok dikkatli olmalıdır.
Güneş ışınlarından korunmaya dikkat edilmeli, sigara kullanımından kaçınmalı, sarı, kırmızı ve yeşil sebzelerden ve omega 3 içeren besinlerden zengin sağlıklı beslenme konusunda dikkatli olunmalıdır.
Sarı nokta hastalığının bazı tipleri, özellikle genetik geçiş gösteren türleri, gençlerde de görülebilir. Bunun yanı sıra şeker hastalığı veya üveiti olan hastalarda, yüksek miyop olan kişilerde, genetik retina hastalıkları olan kişilerde ve göz travması geçirmiş kişilerde sarı nokta hastalığı erken yaşta ortaya çıkabilmektedir.
Bu tür sarı nokta hastalıklarında da detaylı göz muayenesi, OCT ve gerekirse göz anjiografisi ile yakın takip, ve gereken durumlarda göz içi ilaç enjeksiyon tedavisi uygulanır.
Sarı noktanın yani makulanın etkilendiği bir çok hastalık mevcuttur. Bunların başında sarı noktanın ödemi (makula ödemi) gelir.
Makula ödemi merkezi görme kaybının en önemli nedenlerinden biridir. Makulada, retina içinde sıvı toplanır. Ödem retina içi kistler şeklinde olduğu için kistoid makula ödemi olarak isimlendirilir.
Sarı noktanın ödemi ile giden bu hastalıkların başında diyabetin (şeker hastalığı) gözü etkilemesi gelmektedir. Ayrıca üveit, geçirilmiş retina damar tıkanıklığı ve bazen katarakt ameliyatları sonrasında da sarı noktada ödem ortaya çıkabilmektedir.
Ödem geliştiğinde hastanın merkezi görmesi bozulur, ciddi görme azlığı meydana gelebilir. Katarakt cerrahisi veya üveit sonrası makula ödemi tedavisinde damla tedavisi yeterli olmazsa göz enjeksiyonları yapmak gerekebilir.
Şeker hastalığına veya retina damar tıkanıklığına bağlı makula ödemi göze yapılan iğnelerle tedavi edilir. Diyabetli hastalarda kan şekerinin kontrolü ödemin tekrarlamaması için çok önemlidir. Diyabetli hastaların hiçbir şikayetleri olmasa da yılda bir düzenli göz kontrolü yaptırmaları bu tür sorunların erken tanı ve tedavisi için çok önemlidir.
İleri yaşta ortaya çıkan sarı nokta hastalıklarından bir diğeri, sarı noktada kırışıklıkların (epiretinal membran) oluşmasıdır. Epiretinal membran oluşumu çizgilerde kırılma ve görme azalmasına şikayetlerine neden olabilir. Bu hastalığın tedavisi cerrahidir. Vitrektomi ameliyatı epiretinal membrana bağlı görmede ciddi bozukluğu olan hastalara önerilmektedir.
Sonuç olarak sarı noktayı etkileyen tüm hastalıklarda erken tanı ve tedavive düzenli takip çok önemlidir.
Diyabet yani şeker hastalığında, hastalığın tipine, süresine, kan şekeri değerlerine bağlı olarak gözde de tutulum olabilir. Diyabet hastalığının erken döneminde yıllık takiplerle düzenli göz muayenesi özellikle retina incelemesi çok önemlidir. Bu incelemeler gözde diyabete bağlı tutulumun erken ortaya çıkarılması ve tedavisini sağlar.